Kolerektal Hastalýklar

Ülseratif Kolit

ÜLSERATÝF KOLÝT NEDÝR?

Ülseratif kolit, kalýn baðýrsaðýn içini örten tabakanýn (mukoza-submukoza) iltihabýdýr. Ýltihabi deðiþikliðin olduðu bölgede baðýrsaðýn iç yüzünü döþeyen örtü tabakasý olan mukozada ülserler oluþur. Bu nedenle hastalýða, ülserlerle karakterli hastalýk anlamýna gelen ülseratif kolit denir. Kalýn baðýrsak içinde en sýk rektum ve sol kolon (kalýn baðýrsaðýn son bölümü) etkilenir. Baðýrsak kanalýnýn diðer bölümleri (örneðin: mide, ince baðýrsak) bu hastalýktan etkilenmez.

ÜLSERATÝF KOLÝT NASIL GELÝÞÝR ?

Crohn Hastalýðý gibi bunun da kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak son dönemde immünolojik (baðýþýklýk sistemi hastalýðý) olduðuna dair teoriler ortaya atýlmýþtýr. Bulaþýcý deðildir. Genetik (kalýtsal / ýrsiyet) geçiþ gösterebilir. Bazý teorilerde ise bir virüs veya bakterinin (mikrobik) baðýrsak duvarýndaki immunolojik (baðýþýklýk sistemi ile ilgili) olaylarý baþlattýðý ileri sürülmektedir. Bu olaylar sonucu, baðýrsaðý örten tabakada iltihabi hasar oluþtuðu gösterilmiþtir.

Baðýþýklýk sisteminde olan bu bozukluðun, bir etkenin sonunda mý yoksa doðrudan baþlangýç olarak mý meydan geldiði henüz aydýnlatýlmamýþtýr. Hastalýðýn ruhsal stres veya mutsuz geçen bir çocukluk çaðý sonucu geliþtiði inancý kabul edilmemektedir. Herhangi bir gýda türü ile meydana gelmez. Bulaþýcý deðildir.

KÝMLER ETKÝLENÝR?

Her yaþ grubunu tutabilmesine raðmen sýklýkla 16-40 yaþ arasýnda görülür. Kuzey bölge ikliminde yaþayanlarda sýk görülür. Hastalýðýn kadýnlar ve erkeklerde rastlanma sýklýðý eþit orandadýr. Ailesel yatkýnlýk olabilir.

ÜLSERATÝF KOLÝT BELÝRTÝ ve BULGULARI NELERDÝR?

Kalýn baðýrsaðýn en önemli görevi baðýrsak içindeki suyun kana geri emilimidir. Ülseratif kolit hastalýðýnda suyun geri emilmesini saðlayan tabakada inflamasyon (iltihap) olmasý nedeni ile bu iþlev gerçekleþemez. Böylece hastalýðýn en önemli bulgusu ishal geliþir. Bu mukozal örtü tabakasýndaki inflamasyon (iltihap), doku zedelenmesine dolayýsýyla ülserlere ve kanamaya neden olur. Ýshal, baðýrsak hareketlerinde artýþa ve karýn aðrýsýna neden olur. Böylece hastalarda kanlý dýþkýlama, rektal kanama (makattan kan gelmesi), dýþkýlama sýrasýnda aðrý, acil dýþkýlama ihtiyacý, devam eden ishal, karýn aðrýsý (çoðu zaman kramplar tarzýnda), kilo kaybý ve ateþ gibi belirtiler meydana gelir.

Hastalýk, zaman zaman alevlenmeler ve sakin dönemler gösterir. Ömür boyu devam eden bir hastalýk olmakla birlikte tedavi ile normal aktif yaþam mümkündür.

Ülseratif kolit sýklýkla Crohn Hastalýðý ile karýþýr. Ülseratif kolit hastalýðýnda, sadece kalýn baðýrsaðýn (kolon ve rektum) içini örten yüzeyel tabaka (mukoza ve submukoza) hasta iken, Crohn Hastalýðýnda ise, aðýzdan anüse (makata) kadar sindirim kanalýnýn herhangi bir yerinde olabilir. Ülseratif kolitin aksine Crohn Hastalýðýnda, hastalýðýn görüldüðü baðýrsak kýsmýnda, baðýrsak duvarýnýn sadece yüzeyel tabakasý deðil tüm tabakalarý hastadýr.

NASIL TANI KONUR?

Hastanýn þikayetleri, bulgu ve belirtileri dikkatli bir fizik muayene ile deðerlendirilir. Kan örnekleri ile hastalýðýn vücutta yaptýðý deðiþiklikler araþtýrýlýr. Hastadaki belirtiler ülseratif koliti düþündürüyorsa kalýn baðýrsaðýn içini örten tabakanýn (mukoza) incelenmesi gerekir. Anüsten (makattan) yerleþtirilen özel bir cihaz ile [fleksibýl tüp (kolonoskopi, endoskopik inceleme)] doktor, kalýn baðýrsaðý ve rektumun içini örten tabakayý direkt olarak görebilir ve bu sýrada, mikroskop altýnda incelemek üzere hastalýðýn olduðu bölgeden örnek alabilir (biyopsi). Bu inceleme ile iltihabi barsak hastalýðý ile benzer belirti ve bulgularý olan diðer etkenler saptanabilir.

Ayrýca kalýn baðýrsaðýn ilaçlý filmi (çift kontrastlý kolon grafisi, baryumlu lavman) çekilerek hastalýðýn tipi ve yayýlýmý hakkýnda fikir edinilebilir. Bunun haricinde büyük abdestte kan sayýmý ve amip incelemesi yapýlarak benzer belirtilere yol açan diðer hastalýklarýn ayýrýcý tanýsý yapýlabilir.

ÝLTÝHABÝ BAÐIRSAK HASTALIÐI KALITSAL MIDIR?

Gerek ülseratif kolit gerek Crohn Hastalýðý bazý ailelerde sýkça görülür. Hastalarýn %20 kadarýnda birinci derece akrabalarý da hastalýktan etkilenir. Buna karþýn günümüze kadar belirlenmiþ genetik bir geçiþ yoktur.

ÜLSERATÝF KOLÝT ve KANSER RÝSKÝ

Uzun yýllar ülseratif kolit hastalýðý olanlar, Kalýn Baðýrsak Kanseri yönünden risk altýndadýrlar. Aktif hastalýðý, 8 yýl ve üzerinde olanlarda kanser geliþme riski yüksektir. On yýlýn üzerinde kanser geliþme riski, her yýl %1 oranýnda artmaktadýr.

ÜLSERATÝF KOLÝT HASTALIÐININ KOMPLÝKASYONLARI NELERDÝR ?

Komplikasyonlar baðýrsak kanalýný ilgilendiriyorsa lokal (bölgesel); baðýrsak kanalý dýþýnda diðer organlarý veya tüm vücudu ilgilendiriyorsa sistemik (ekstraintestinal) denir.

Lokal komplikasyonlar:

Derin ülserlerden meydana gelen ciddi kanamalar, baðýrsak delinmesi, baðýrsaðýn geniþlemesi (toksik megakolon, toksik dilatasyon) gerek ülseratif kolit gerekse Crohn Hastalýðýnda görülen en belirgin lokal komplikasyonlardýr.

Bu lokal komplikasyonlardan en ciddi olaný toksik megakolondur. Karýnda, ani olarak geliþen ileri derecede þiþme, ateþ, Kabýzlýk, ve genel durum bozukluðu bu komplikasyonun habercisidir. Ýnflamasyonun tüm kalýn baðýrsak duvarýný tutmasý sonucu, kalýn baðýrsak incelir ve geniþler. Her an delinebilir. Bu nedenle acil cerrahi giriþim gerekebilir.
Sistemik (ekstraintestinal) komplikasyonlar:

Baðýrsaklarda geliþen inflamatuvar olaylar sonucu salgýnanan maddeler uzak organlarý da etkiler. Ateþ, kilo kaybý, güçsüzlük ve iþtah azalmasý bunlarýn baþýnda gelir. Düþük oranda olsa bazý hastalarda da eklem, deri, göz ve karaciðer rahatsýzlýklarý gözlenir.
Eklem bulgularý:

Sýklýkla distal (uç) eklemlerde inflamasyona (eklem iltihabýna) neden olur. Parmaklardaki küçük eklemler, el, ayak, bilek ve dizler en fazla etkilenir. Bazý hastalarda omurganýn alt bölümü ve leðen kemiði eklemleri (sakroiliak eklem) etkilenir. Omurgadaki eklem aralýklarýný etkileyen ve daha þiddetli seyreden þekline ankilozan spondilit denir. Eklemlerdeki deðiþiklikler, Romatoid artiritte olduðu gibi çok fazla deðildir. Ankilozan spondilit dýþýndaki eklem bulgularý, baðýrsaktaki inflamasyon düzelince iyileþirler.
Deri bulgularý:

Eritema nodosum, kýrmýzý renkte hassas nodüllerdir. Sýklýkla ayak bileklerinde veya diz altýnda yerleþir. Diðer bir deri bulgusu, piyoderma gangrenosumdur. Derin ülserlerle karakterli, cerahatli deri yaralarýdýr. Bu da ayný bölgelerde yerleþir. Üçüncü deri bulgusu, aðýzda yerleþen, aftöz stomatit denilen, aðrýlý yüzeyel ülserlerdir. Sýklýkla alt dudak ve diþ etleri arasýnda, dilin her iki yanýnda ve dil kökünde yerleþir. Her üç deri bulgusu, baðýrsaktaki hastalýk iyileþince düzelir.
Göz bulgularý:

Hastalarýn bir kýsmý, gözde görülen aðrýlý bir inflamasyon (iltihab) olan uveitten þikayetçidir. Baðýrsak bulgularý düzelince bu da düzelir.
Karaciðer bulgularý:

Karaciðer ve safra yollarýna iltihabi deðiþiklikler (inflamasyon) geliþebilir. Bunlardan karaciðerde gözlenen inflamasyon, baðýrsak inflamasyonu ile birlikte düzelirken, safra yollarýný etkileyen sklerozan kolanjit düzelmez. Nadiren safra yollarý kanseri geliþebilir.

SPASTÝK KOLÝT ÝLE ÝLTÝHABÝ BAÐIRSAK HASTALIÐI ARASINDA ÝLÝÞKÝ VAR MIDIR?

Spastik kolit hastalýðý, aslýnda irritabýl baðýrsak hastalýðý yerine kullanýlan yanlýþ bir deyimdir. Ülseratif kolit ve Crohn Hastalýðýnýn irritabýl baðýrsak hastalýðý ile benzer bir tarafý yoktur. Her ne kadar irritabýl baðýrsak hastalýðýnda da ishal ve karýn aðrýlarý gözlense de, inflamasyon yoktur.

HASTALIÐIN KONTROLÜNDE DÝYET ÖNEMLÝ MÝDÝR?

Hastalýðýn önlenmesinde yada tedavisinde özel bir diyet yoktur. Bazý hastalar süt, baharatlý yiyecekler, alkol ve posalý gýdalar ile rahatsýzlýklarýnýn arttýðýndan bahsederler. Ancak bu durum bütün hastalar için geçerli deðildir. Þikayetleri arttýran yiyeceklerden uzak durmak belirtileri azaltmak için faydalý olabilir. Yüksek miktarlarda alýnan vitaminlerin de bir faydasý yoktur hatta zararlý bile olabilir.

Steroid (tedavide kullanýlan bir ilaç) kullanan hastalarda vücuttaki su tutulumu artacaðý için tuzdan kaçýnýlmasý gerekir. Yine iltihabi barsak hastalýðýnda süt þekerine (laktoz intoleransý) intolerans (tahammülsüzlük) olduðu için sütlü ürünlerden kaçýnmak gerekebilir. Aþýrý inflamasyon (iltihap) sonucu, daralmýþ baðýrsak segmentlerindeki ilerlemeyi zorlaþtýracaðý için yüksek lifli gýdalarýn tüketilmesi sakýncalý olabilir.

Geliþme çaðýnda olan çocuklar için beslenmeyi kuvvetlendirici özel formüllerden yararlanýlabilir. Bu amaçla doktorun önerisine gerek vardýr.

ÇOCUKLARDA VE ERGENLÝK ÇAÐINDA ÜLSERATÝF KOLÝT HASTALIÐI

Ýnflamatuvar (iltihabi) barsak hastalýðý, çocuklarda ve ergenlik döneminde büyümeyi engelleyebilir. Ergenliðe geçiþ dönemi gecikebilir. Bu durum baðýrsaktaki inflamasyonun tedavi edilmesi ile düzelir.

Çocukluk ve ergenlik çaðýnda, hastalýðýn sistemik (ekstraintestinal) bulgularý baðýrsak bulgularýndan daha ön planda olabilir. Bu nedenle çocukluk döneminde geliþme geriliði olan kiþilerdeki yorgunluk, halsizlik, güçsüzlük, iþtahsýzlýk, ateþ, kilo alamama þikayetleri akla, iltihabi baðýrsak hastalýðýný getirir.

Ýltihabi baðýrsak hastalýðý olan çocuklarýn anne ve babalarý, çocuklarýnýn hasta olmasýnda kendilerini hatalý görürler. Anne-babaya ait hiçbir davranýþ ve psikososyal sorun çocuklarýnda bu hastalýðýn geliþimine neden olmaz. Anne-baba açýsýndan en önemli nokta çocuðun geliþme geriliðinin, erken dönemde fark edilmesi, doktora baþvurarak, buna baðlý önlemlerin alýnmasýdýr.

Diðer önemli bir nokta, hastalýk hakkýnda çocuðun bilgilendirilmesidir. Ona, hastalýðýn tüm seyri ve tüm komplikasyonlarý detaylarý ile anlatýlmadan, hastalýk hakkýnda bilgi aktarýlabilir. Çocuðun hastalýk hakkýnda soru sormasý desteklenmeli ve aklýndaki belirsizlikler giderilmelidir. Okul eðitimi ve çevresindeki sorunlar, çocuðun istediði þekilde giderilmelidir. Hastalýk hakkýnda okul çevresine bilgi verme kararý da çocuða býrakýlmalýdýr.

NASIL TEDAVÝ EDÝLÝR ?

Tedavinin amacý:
1- iltihabi hasarý kontrol altýna almak
2- beslenme bozukluðunu düzeltmek
3- karýn aðrýsý, ishal ve kanama þikayetlerini azaltmak

Bu nedenle besin maddelerinden zengin diyet, ilaç tedavisi, ameliyat veya bunlarýn kombinasyonu ülseratif kolit hastalýðýnýn tedavisinde kullanýlýr.

ÝLAÇ TEDAVÝSÝ

Ýlaçlar ile hastalýðýn bulgularý kontrol altýna alýnabilir veya azaltýlabilir. Fakat ilaçlar, hastalýðý tam olarak tedavi edemez.

Tedavide, kalýn baðýrsak mukozasýndaki inflamasyonu baskýlayan ilaçlar kullanýlýr. Hastalýðýn þiddetine göre tek veya bir çok ilaç bir arada tercih edilebilir. Bu ilaçlarýn kullanýmý uzun süre gerekebilir. Sulfasalazin, 5-aminosalasilik asit bunlardan bazýlarýdýr. Genellikle hafif yada orta dereceli vakalarda hastalar sulfasalazin ile tedavi edilir. Bu ilacýn uzun süreli kullanýmý da gerekebilir veya diðer ilaçlarla beraber kullanýlabilir. Bulantý, kusma, kilo kaybý, ishal gibi yan etkileri görülebilir. Sulfasalazinin yan etkileri görüldüðü vakalarda, sulfasalazinin benzeri olan 5-aminosalasilik asit tercih edilebilir.

Hastalýðýn þiddetlendiði dönemlerde, steroid (prednizolon) tedavisinden yararlanýlýr. Yan etkileri nedeni ile çok dikkatli kullanýlmalýdýr. Hastalýðýn alevlenme dönemlerinde ilaçlarýn dozu artýrýlýr.

Üçüncü grup ilaç immun sisteme (baðýþýklýk sistemi) etkili ilaçlardýr. Ýmmunosupresif veya immunmodülatörler de denilen ilaçlar, baðýþýklýk sistemini baskýlayarak, hastalýðý kontrol altýna alýr. Azotiyopirin, 6- mercaptopurine, siklosporin ve methotreksat bu grup ilaçlardýr. Baðýþýklýk sistemini kuvvetli baskýladýklarý için ciddi yan etkilere neden olabilirler. Bunlarla tedaviye baþlarken dikkatli karar vermek gerekir.

Bazý durumlarda antibiyotiklerin eklenmesi, örneðin Metronidazol türevleri yararlý olabilir.

Þiddetli vakalarda ilaç tedavisine ek olarak baðýrsaklarý istirahate almak gerekir. Bu tip vakalarda tedavi, hastanede yatarken planlanmalýdýr. Hastalara elemental (lifsiz, kolay sindirilen) diyet veya damardan besin maddeleri verilir.

ÝLAÇ TEDAVÝSÝNÝN YAN ETKÝLERÝ NELERDÝR ?

Kullanýlan tüm ilaçlarýn belli oranlarda yan etkileri vardýr.

Sülfasalazin, ender olarak bulantý, baþ aðrýsý, kansýzlýk, deri döküntüleri ve ishale neden olur. Yan etkileri azaltmak için baþlangýçta küçük dozlar verilmelidir. Doktor, yan etkilerin þiddetine göre doz ayarlamasý veya ilaç deðiþikliði yapabilir.

Tedavide sýkça kullanýlan diðer bir ilaç steroidlerdir. Steroid kullanýmý ile yüzde geniþleme (ay dede yüzü), sivilce geliþimi, iþtah artmasý, kilo artýþý, gözlenebilir. Kemiklerden kalsiyum kaybý sonucunda kemik dokuda zayýflamaya neden olur. Hastalarda þeker hastalýðý geliþimi ve kan basýncýnda yükselme olabilir. Bu nedenle dikkatli takip edilmelidir. Uzun süreli streoid kullananlarda, düzenli göz kontrolleri yapýlmalý, katarakt (perde inmesi) ve glokom (göz tansiyonu) geliþimi açýsýndan takip edilmelidir. Steroidler hastanýn infeksiyonlara (mikrobik hastalýklar) karþý duyarlýlýðýný da arttýrýr. Yine uzun süreli kullanýmlar, hastanýn psikolojik dengesini de bozabilir. Tüm bu yan etkiler, steroidlerin kesilmesi ile geçer.

Steroidler uzun süre kullanýlmasý ile böbrek üstü bezleri (adrenal bez) baskýlanýr. Bu nedenle vücutta normalde salgýlanan, hayati öneme sahip olan steroidler, gerekli durumlarda, ihtiyaç duyulan miktarlarda salgýlananmayabilir. Bu nedenle steroidleri ilaç olarak kullanmaya baþlarken ve ilacý keserken çok dikkatli olunmalýdýr. Steroidler doktor kontrolünde, zaman içinde doz azaltýlarak kesilmelidir.

Baðýþýklýk sistemini baskýlayan immunmodülatörlerin (Azotiyopirin, 6- mercaptopurine, siklosporin ve methotreksat) ciddi yan etkileri vardýr. Bunlar arasýnda kan hücrelerinde baskýlanma, pankreas (pankreatit), karaciðer (hepatit) iltihabý, böbrek hasarý, sinir hücrelerinde iletim bozukluðu sayýlabilir.
ALIÞKANLIKLARIN DEÐÝÞTÝRÝLMESÝ

Bazý gýdalar, þikayetleri artýrabilir. Bu tip gýdalardan sakýnmak gerekebilir. Az oranda da olsa stres, þikayetleri artýrabilir.

CERRAHÝ (AMELÝYAT ÝLE) TEDAVÝ

Ülseratif kolit, hastalýðý sadece kalýn baðýrsaðý etkilediði için cerrahi tedavi, hastalýðý tam olarak (küratif amaçla) iyileþtirebilir.

Ülseratif kolit tanýsý ile takip edilen hastalarýn % 30-45 kadarý hayatlarýnýn bir döneminde aþýrý kanama, þiddetli hastalýk, kalýn baðýrsaðýn delinmesi, kanser geliþimi, ilaç tedavisine yanýtsýzlýk nedenleri ile kalýn baðýrsaðýn ameliyatla çýkarýlmasý gerekir.

CERRAHÝ NE ZAMAN GEREKÝR ?
Acil Durumlar:

Ülseratif kolit hastalarýnýn %10-15 kadarý, acil olarak cerrahi tedaviye ihtiyaç duyarlar. Hastalýðýn çok þiddetli alevlenme ile baþlayan (toksik kolit, toksik megakolon) ve yüksek doz ilaç tedavisine yanýt vermeyen durumunda, acil olarak cerrahi tedavi gerekir. Buna ek olarak ciddi kanama, baðýrsak delinmesi veya karýn iç zarý iltihabý (peritonit) gibi hayatý tehdit eden komplikasyonlar geliþtiði zaman da acil cerrahi tedavi gerekir.
Kanser Þüphesi:

Uzun süren ülseratif kolit hastalarýnda, kanserleþme belirtileri görüldüðü zaman veya kanser geliþme riski olan olgularda, ameliyat ile kalýn baðýrsaðýn çýkarýlmasý gerekir.
Ýlaç Tedavi Sorunlarý:

Ýlaç tedavisine cevapsýz hastalarda, yan etkiler nedeni ile ilaç kullanamayan hastalarda, ilaç baðýmlýlýðý geliþenlerde (þikayetleri baskýlamak için devamlý ilaç kullananlar) ve çok sayýda ilacý her gün almak istemeyenlerde de cerrahi tedavi gereklidir.
Yaþam Kalitesi:

Ülseratif kolit hastalýðý, ömür boyu süren, zaman zaman alevlenme gösteren bir rahatsýzlýktýr. Bu nedenle hastalar, þikayetlerini baskýlamak için çok sayýda ilaç almak zorundadýr. Gerek hastalýk belirtileri, gerekse her gün alýnmasý gereken ve yan etkileri olan ilaç tedavisi, yaþam kalitesini bozmaktadýr. Bu nedenle ülseratif kolit hastalýðýnýn sadece kalýn baðýrsaðý tutan ve ameliyat ile tamamen ortadan kaldýrýlabilen bir hastalýk olduðu unutulmamalýdýr.

HANGÝ AMELÝYATLAR YAPILABÝLÝR ?

Eskiden ülseratif kolit için standart ameliyat, kalýn baðýrsaðýn, rektumun (kalýn baðýrsaðýn son bölümü) ve anüs (makat) tamamen çýkartýlmasý idi. Bu ameliyat proktokolektomi olarak adlandýlýr ve tek yada birden fazla aþamada yapýlabilir. Hastalýðý tümüyle iyileþtirir ve kanserleþme riskini tamamen ortadan kaldýrýr. Ancak kalýcý olarak ileostomi (ince baðýrsaðýn karýn ön duvarýna aðýzlaþtýrýlmasý) açýlmasýný gerektirir. Bu ameliyatý tercih eden hastalarýn karýn ön duvarýnda torba taþýmasý gerekir.

Bazý hastalar, rektum (kalýn baðýrsaðýn son bölümü) ve anüs (makat) korunarak geri kalan kalýn baðýrsak çýkartýlarak tedavi edilebilir. Bu durumda ince baðýrsak ile rektum arasýnda devamlýlýk saðlanýr. Bu ameliyata, ileorektal anastomoz denir. Bu ameliyat þeklinde ileostomiye gerek olmaz. Ancak artmýþ dýþkýlama sayýsý, geride kalan rektumda ülseratif kolit hastalýðýnýn aktivasyon ve kanser geliþimi olasýlýklarý gibi riskleri vardýr.
Baþka cerrahi alternatifler var mýdýr?

Ýleoanal prosedür, ülseratif kolit tedavisinde yeni bir alternatiftir. Bunda kalýn baðýrsak ve rektum çýkartýlýr fakat anal kanal (makat) korunur. Ýnce baðýrsaklardan küçük bir rezervuar (poþ) oluþturularak makata baðlanýr. Bu poþ, rektumun depolama görevini üstlenir. Bu ameliyatta yapýlan rezervuarý ve baðýrsak devamlýlýðýný korumak için geçici süre kullanýlmak üzere bir ileostomi açýlýr. Birkaç ay sonra rezervuar ve dikiþ hattý iyileþince bu koruyucu ileostomi kapatýlýr. Poþ, dýþký sayýsýný azaltmak için bir rezervuar olarak görev yapar. Bu ameliyat, ülseratif kolit tekrarlama riskini ortadan kaldýrýr ve normal yolla dýþkýlamayý saðlar.

EN ÝYÝ ALTERNATÝF HANGÝSÝDÝR ?

Þu bilinmeli ki her alternatifin kendine özgü avantajlarý ve dezavantajlarý vardýr. Ameliyat öncesi, bunlar hastaya anlatýlarak, uygun yöntem seçilmelidir.

ÜLSERATÝF KOLÝT VE YAÞAM

Tedavi ile bulgularý kontrol altýna alýnan hastalar, yaþamlarýna eskiden olduðu gibi devam ederler. Hastalar, uzun süren tedavi ve hastanede yatmalarýna karþýn genelde iþlerine devam eder, evlenir, yaþam kurar ve aile hayatlarýna baþarý ile sürdürebilirler.

Ender olarak bazý hastalar, uzun süren, devamlý tedavi ve doktor kontrolü gerektiren iltihabi baðýrsak hastalýðý nedeni ile ruhsal problemler gösterebilir. Bu ruhsal problemler hastalýðýn bir nedeni deðil, sonucunda geliþtiði unutulmamalýdýr. Çocuk hastalarda bu ruhsal problemler ve huzursuzluk (anksiyete) daha belirgin olabilir. Bu nedenle psikolojik destek alýnabilir.


Etiketler : , , , ,